Protez göz, doğuştan gözü olmayan, cerrahi bir işlem geçirmiş, gözde şekil bozukluğu olan ya da herhangi bir sebep ile gözünü kaybetmiş kişilere estetik amaçlı uygulanan bir işlemdir. Görme fonksiyonuna herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.
Kullanım amacına ya da ihtiyaca bağlı olarak birçok protez göz çeşidi bulunmaktadır. Bu protezler doktorların hastalara uyguladıkları detaylı muayene sonucunda ortaya çıkan sonuca göre değişmekte olup, hastaya en uygun olan işlem yapılmaktadır. Bu süreç hem fizyolojik hem de oldukça güçlü bir sosyal etkiye sahip olan bir prosedürdür. Gözler yüzümüzün en belirgin etkiye sahip olan kısmı olduğu için titizlikle ilerlenmesi gereken bir süreçtir.
Her insanın gözü benzersizdir. Bu nedenle en iyi tercihlerden biri kişinin doğal göz rengini, şeklini ve ona özel diğer özelliklerini baz alarak yapılan kişiye özel protez göz seçeneğidir. Hareketli protez göz olarak da adlandırılan kişiye özel protez gözler, kişinin doğal gözüne en yakın görünümü sağlamayı hedeflemektedir.
Kişiye özel protez yapımı, özenli ve detaylı bir hazırlık süreci gerektirir. Bu hazırlık süreci aşağıdaki sıralama şeklinde ilerlemektedir.
Kişiye özel protez göz yapımının ilk aşamasında hastanın göz yuvası detaylı bir şekilde incelenir ve uygunluk değerlendirmesi yapılır. Süreç içinde bir oftalmolog ve protez uzmanı, göz yuvasının anatomik yapısını inceledikten sonra en iyi sonucu elde edebilmek adına planlama yapar.
Kişinin göz yuvasından birebir kalıp çıkarmak, protezin hastaya en doğru şekilde uyum sağlaması için kritik bir aşamadır. Bu işlem, silikon veya aljinat gibi biyouyumlu malzemeler sayesinde kolayca ölçünün alınabilmesini sağlar.
Hastadan alınan kalıba göre, mum ya da balmumu modelleme yapılır. Bu modelleme, hastaya prova için takılarak uyum ve konfor kontrolü sağlanır. Uygunluk doktor tarafından onaylandıktan sonra, protez akrilik malzemeden üretilir ve sertleştirilir.
Kişiye özel protez gözler estetik açıdan da doğal görünmelidir. Bu nedenle hastanın sağlıklı olan diğer gözü baz alınarak protezin iris rengi el işçiliği ile boyanır. Gözdeki damar yapısı da detaylı bir şekilde çizilerek gerçekçi bir görünüm sağlanır. Estetik protez göz görünümü uygulanmış olur.
Kişiye özel protez göz üretiminin tamamlanmasından sonra, hastaya takılarak hareket uyumu ve rahatlığı kontrol edilir. Son düzeltmeler de yapılır ve protez kullanımı başlamış olur.
Protez göz bakımı titizlikte takip edilmesi gereken en önemli aşamadır. Bu durumda hijyen büyük önem taşır. Protezin belli aralıklarla temizlenmesi ve uzman kontrolüne gidilmesi gereklidir. Aşınmalar ya da renk değişiklikleri olması durumunda yenileme veya düzenlemeler kolaylıkla yapılabilir.
Protez göz ameliyatı sonrasında bakımının düzenli ve hijyenik bir şekilde yapılması hem enfeksiyon riskinin azalmasında hem de protezin ömrünün uzatması açısından oldukça önemlidir. Hastanın kendine bir rutin oluşturarak dikkat etmesi gereken protez göz bakım önerileri ise şunlardır;
Göz protezi nasıl takılır merak ediyor musunuz? Protez göz takma işlemini gerçekleştirirken öncelikle ortamın hijyenik olmasına dikkat edilmelidir.
Şu aşamaları izleyerek protez göz takma işlemini gerçekleştirebilirsiniz:
Protez göz takma işlemi zor gibi görünse de birkaç denemeden sonra kullanıcı tarafından kolayca uygulanabilir hale gelecektir.
Kullanılan malzemeye, hastanın ihtiyacına ve kullanım amacına göre birçok farklı türe ayrılan protez gözler bulunmaktadır. En yaygın olarak kullanılan protez göz türlerinden biri akrilik protez gözlerdir. Bu protezler, hafif yapılı, dayanıklılığı ve estetik açıdan doğal görünümleri ile en çok tercih edilen gözlerden biridir. Ayrıca kolay temizlenebiliyor olması ve uzun ömürlü yapısıyla birçok hasta için ideal bir çözümdür.
Bir diğer seçenek ise silikon protez gözlerdir. Silikon malzemenin esnek yapısı sayesinde protezin göz yuvasına daha iyi uyum sağlamasına yardımcı olur. Özellikle hassas göz yapısına sahip kişilere kullanım kolaylığı sunabilir. Esneklik avantajı sayesinde de bazı hastalarda çok daha iyi hareket kabiliyeti sağlayabilir.
Daha gelişmiş bir seçenek olarak karşımıza çıkan implant destekli protez gözler, cerrahi olarak yerleştirilen implantlardan destek alarak göz yuvasına daha iyi oturur. Bu protezler, protezin daha doğal hareket etmesini sağlamakta ve özellikle yüz hareketleri ile daha uyumlu bir kullanım sunmaktadır. Fakat bu tür protezler cerrahi bir müdahale gerektirdiği için, daha karmaşık bir uygulama sürecine dahil edilir.
Kozmetik protez gözler, görme kaybı olan ancak göz yuvası sağlam kalan hastalar için geliştirilen bir protez çeşididir. Bu protezler, estetik protez göz olarak da adlandırılabilir çünkü estetik açıdan doğal bir görünüm sağlamak amacıyla kullanılır. Mevcut gözle tam uyum sağlanması için detaylı bir şekilde özel olarak boyanır.
Göz yuvasının tamamının boş olduğu hastalar için geliştirilmiş tam göz protezleri, tamamen göz yuvasını kaplayan protezlerdir. Göz yuvasını doldurarak yüz simetrisinin korunmasına katkı sağlamış olur ve kişinin estetik görünümünü önemli ölçüde iyileştirir.
Son olarak, parsiyel (kısmi) protez gözler, gözün bir kısmının korunduğu durumlarda kullanılan protezlerdir. Sadece eksik bölümü tamamlarlar. Bu protezler, doğal gözle uyumlu bir görünüm yakalamak ve yüz simetrisini sağlamak için özel olarak tasarlanır.
Protez gözlerin kullanım süresi, hastanın göze ne kadar iyi baktığına, kullanılan malzemenin kalitesine ve göz yuvasının iyileşme durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genelleme yapacak olursak iyi bakım yapılan bir protez göz 5 ila 7 yıl arasında kullanılabilir. Yalnızca bu süre zarfında protezde herhangi bir renk değişikliği, aşınma veya uyumsuzluk gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu tür değişiklikler fark edilirse, hemen bir protez uzmanına başvurularak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Protez gözlerin ömrünü uzatmak için düzenli temizlik ve bakım yapılması şarttır. Doktorun vermiş olduğu talimatlara uyarak, günlük olarak yumuşak sabun veya özel temizleme solüsyonları ile temizlenmeli, kimyasal maddelerden uzak durulmalıdır. Ayrıca yılda en az bir kez olmak üzere protez uzmanına kontrole gidilerek protezin uyumu ve genel durumu değerlendirilmelidir. Eğer protezde ciddi aşınmalar veya deformasyon meydana gelmişse, yenilenmesi gerekebilir.
Protez gözün, kişinin göz kaybı sonrasında göz yuvasına yerleştirilen, doğal gözün yerine estetik ve psikolojik bir çözüm sunan yapay bir göz olduğundan bahsetmiştik. Peki, protez gözler hareket eder mi? Doğal gözler gibi protez göz hareket kabiliyetine sahip midir?
Protez gözler, kişinin göz yuvasındaki kas dokularının ne durumda olduğuna ve protezin türüne bağlı olarak değişebilmesine rağmen, doğal bir göz gibi hareket etme yeteneğine sahip değildir.
Geleneksel protez gözler, genellikle göz yuvasına yerleştirilir ve sabit kalır. Göz kapaklarının hareket etmesiyle minimal düzeyde yer değiştirebilirler. Bunun sebebine gelince; protez gözün, doğal göz kaslarıyla doğrudan bağlantısının olmayışıdır.
Modern tıpta geliştirilmiş olan implant destekli protez gözler ise hareket kabiliyetini artırma amaçlı cerrahi olarak göz yuvasına yerleştirilen implantlarla desteklenir. Bu tip protezler ile implant ve protez göz arasında özel bir bağlantı kurulur. Bu bağlantı sayesinde göz yuvasındaki kasların hareketi, protez göze iletilir. Böylece sınırlı da olsa hareket sağlanmasına katkıda bulunur.
Elbette kabul etmek gerekir ki, bu hareket hiçbir zaman doğal gözün hareket kabiliyeti ile aynı seviyede olamaz. Hastalar, protez gözle belirli yönlere bakabilir ve sınırlı olmakla birlikte küçük hareketler yapabilir, fakat geniş çaplı bir hareket yeteneği beklentisine girmemelidir.
Ayrıca altı çizilecek bir konu da protez gözün hareket kabiliyetinin, protez uzmanının gözü yerleştirme tekniğine, protez materyalinin ağırlığına ve göz yuvasının anatomik yapısı gibi birçok faktöre bağlı olmasıdır. Örnek vermek gerekirse, bazı hastaların göz yuvası kasları zamanla zayıfladığı ya da tamamen zayıf olduğu için protez gözün hareket kabiliyeti daha da sınırlı durumda olabilir.
Göz yuvası sağlıklı olan hastalara uygulanan implant destekli protezler çok daha iyi bir hareket kabiliyeti sağlayabilir. Protez göz kullanan kişilerin hareket yeteneğini artırmak yine hastanın ve hasta yakının vereceği desteğe bağlıdır. Düzenli olarak oftalmolog kontrollerine giderek, protez bakımlarına harfiyen uyması ve gerekirse protez yenilemesi yapması önerilmektedir.
Ayrıca, protez göze sahip olan insanlar, gözlerinin nasıl hareket ettiğini veya estetik olarak nasıl göründüğünü anlamak için aynada belirli egzersiz çalışmaları yapabilirler. Bu süreç, hastanın psikolojik olarak proteze alışmasının yanında öz güvenini yeniden kazanmasına katkı sağlayacaktır.
Özetlemek gerekirse, protez göz kullanan kişiler, genellikle karşıdaki kişi tarafından fark edilmeyecek kadar küçük bir hareket yeteneğine sahip olabilirler. Ancak daha fazla hareket alanına sahip olmak isteyen hastalar için implant destekli çözümler daha uygun bir tercih olabilir.
Protez gözler tamamen hareketsizdir yorumunu yapmak yanlış bir açıklama olacaktır. Sadece doğal gözle kıyaslandığında sınırlı bir hareket kabiliyetine sahip olduğunu unutmamak gerekir.
Yani geleneksel protez gözler çoğunlukla göz kapaklarının hareketiyle hafifçe yer değiştirebilir fakat implant destekli protezler daha iyi hareket kabiliyeti sunacaktır. Protez gözlerin ne kadar hareket ettirilip ettirilemeyeceği konusu hastadan hastaya değişmekte olup, en iyi sonucu almak için uzman bir oftalmolog ve protez uzmanıyla çalışmak büyük önem taşımaktadır.
Görme kaybı yaşayan kişiler günlük hayatlarında birçok zorlukla karşı karşıya kalabilmektedir. Anksiyete, kaygı bozukluğu ya da sosyal izolasyon bunlardan yalnızca bazılarıdır. Bu nedenle kişilerin psikolojik olarak kendilerini bırakmaması ve yaşamlarını idame ettirebilmeleri için psikolojik destek almaları büyük önem taşır.
Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle birlikte, görme kaybı yaşayan bireyleri destekleyici pek çok modern rehabilitasyon teknikleri ortaya çıkmıştır. Başlangıçta bağımsızca hareket edebilme ya da günlük aktivitelerini sürdürmekte zorluk çekebilirler. Ancak baston kullanımı, Braille alfabesi ve yönlendirme işaretleri ile yaşama daha kolay bir şekilde uyum sağlayabilirler.
Görme kaybı sonrasında sosyal yaşama katılma süreci de önem taşımaktadır. Bu süreçte özellikle aile bireylerine ve arkadaş çevresine de büyük sorumluluk düşmektedir. Kişinin kendine olan güvenini artırmaya yönelik yaklaşımlar, özellikle spor, müzik, sanat gibi alanlarda yapılan faaliyetler, üretkenlikleri pekiştirmede fayda sağlayacaktır.
Görme kaybı sonrası hayat zor olsa da uygun rehabilitasyon, göz protezleri ve psikolojik destek ile bireyler bağımsızlıklarını koruyabilir ve yeniden sosyal hayatlarına uyum sağlayabilirler.
Protez göz kullanımının, bireylerin psikolojisi üzerinde çeşitli olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Öncelikle, olumlu etkilerinden bahsedecek olursak; protez göz estetik uyum sağlamasıyla kaygıları azaltır ve kişinin özgüvenini artırır. Sosyal ortamlarda kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar ve çevre ile olan iletişimlerini güçlendirir. Göz kaybı yaşayan ya da doğuştan gözü olmayan bireyler için dış görünümde meydana gelen değişiklikler ciddi bir psikolojik yüktür ancak protez göz sayesinde bu durum büyük ölçüde dengelenebilir.
Bununla beraber, protez göz kullanımının ilk dönemlerinde kişiler, uyum sağlama sürecinde zorluk yaşayabilirler. bazı hastalar, protez gözü hem psikolojik hem de görünüş olarak yabancılayıp bu süreci kabullenmekte zorluk çekebilir. Özellikle de çocukluk döneminde veya genç yaşta göz kaybı yaşamış bireyler, bu durumun psikolojik etkilerini daha yoğun yaşayabilir.
Bu gibi durumlarda yalnızca hastanın değil, ona destek olan kişilerin de bu konuda bilinçlenmesi gerekmektedir. Hastaya bu süreçte daha doğru bir yardımda bulunmak adına onunla destekleyici terapilere veya psikolojik danışmanlık gibi motive edici çalışmalara katılabilirler.
Tüm bunların dışında protez uzmanları ile düzenli görüşmeler yapmak ve iletişimi koparmamak, hastaların protez gözlerine alışmasını kolaylaştırabilir. Destek grupları ve benzer deneyimler yaşamış kişilerle irtibat kurmak, bu sürecin daha rahat atlatılmasına yardımcı olacaktır. Hastaların protez göz kullanımını kabullenmesi ve özgüvenlerini yeniden kazanmaları bir süreç gerektiği için aceleye getirilmeden tüm destek ve imkanlar sağlanmalıdır.
Birçok faktör, protez göz fiyatlarını etkilemektedir. Tasarımı, malzemesi, hastanın durumu, kullanılan teknoloji ve üretim süreci başlıca etkenler arasındadır. Bunların dışında ülke veya bölge, protez göz uzmanının deneyimi, klinik ya da laboratuvar masrafları gibi değişkenler de protez gözün fiyatında önemli rol oynamaktadır.
Kişinin ihtiyaçları ve beklentilerine göre de değişiklik gösteren fiyatlar, genellikle kişiye özel protez göz olarak tasarlanır. Her hastanın durumu ve ihtiyacı farklı olduğundan, protez göz fiyatları hakkında net bir rakam vermek zordur.